Dolmabahçe Sarayı Neden Altınla Kaplı? Gerçekten Her Yeri Altın mı?

Dolmabahçe Sarayı Neden Altınla Kaplı? Gerçekten Her Yer Altın mı?

Osmanlı İmparatorluğu’nun görkemini yansıtan Dolmabahçe Sarayı, ilk bakışta “tamamen altınla kaplı” izlenimi yaratıyor. Ancak bu durum sanıldığı gibi değil. Sarayın tavan süslemeleri, avizeleri, aynaları ve süs bordürlerinde kullanılan yaldız, aslında gerçek altın tozu karışımlı boya. Yani sarayın duvarları külçe altınla değil, altın yaldızla bezenmiş durumda.
Bu yaldızlar, dönemin zenginliğini ve ihtişamını göstermek için özellikle tavan ve süslemelerde kullanılmış. Toplamda 14 ton civarında altın yaldız kullanıldığı tahmin ediliyor.

Neden Bu Kadar Gösterişli Yapıldı?

Sultan Abdülmecid döneminde yaptırılan saray, Batı tarzı mimarinin Osmanlı’ya yansımasıydı. Amaç, imparatorluğun modern yüzünü göstermekti.
19. yüzyılda Avrupa krallıkları arasında süsleme ve ihtişam, bir güç göstergesiydi. Bu yüzden Dolmabahçe, sadece bir saray değil, bir diplomatik vitrin olarak tasarlandı. Altın yaldızlar, devasa kristal avizeler, el yapımı halılar ve mermer sütunlar; Osmanlı’nın zenginliğini dünyaya göstermek içindi.

Gerçekten Her Yeri Altın mı?

Hayır, sanıldığı gibi duvarlar ya da sütunlar altın değil. Altın sadece yaldız detaylarda, özellikle de tavan, kapı, süs bordürleri ve avize bağlantılarında kullanılmış.
Bu işlem için kullanılan malzeme, 24 ayar altın tozunun ince yağlı boya ile karıştırılmış hali. Bu sayede sarayda göz kamaştırıcı bir parlaklık elde edilmiş, fakat ekonomik anlamda tüm binayı altınla kaplamak gibi bir durum yok.

Ne Kadarlık Bir Servet Kullanıldı?

Dolmabahçe Sarayı’nın yapımı yaklaşık 5 milyon Osmanlı altınına (bugünkü değeriyle milyarlarca dolar) mal oldu. Bu tutarın önemli bir kısmı süslemelere, kristal avizelere ve yaldız işçiliğine harcandı.
Yani evet, saray “altın gibi” parlıyor ama bu tamamen gerçek altın yaldız ve estetik ustalığın birleşimi sayesinde.