Kanuni Sultan Süleyman'ın Kalbi Neden Ayrı Gömüldü? Tarihin Gizemli Kararı

Kanuni Sultan Süleyman’ın Kalbi Neden Başka Bir Yerde Gömülü?

Kanuni Sultan Süleyman, Osmanlı İmparatorluğu’nun en uzun süre tahtta kalan padişahıydı ve 46 yıllık saltanatı boyunca onlarca sefere katıldı. 1566 yılında çıktığı son sefer ise onun hem zafer hem de ölüm seferi oldu. O yıl, 72 yaşında olmasına rağmen Avusturya’ya karşı Zigetvar Seferi’ne çıktı. Ordunun moralini yüksek tutmak için hastalığını gizledi; ancak kuşatma sürerken hayatını kaybetti.

Kanuni’nin ölümü askerlerin moralini sarsmaması için gizli tutuldu. Kuşatma tamamlanıp kalenin alınmasından sonra ölüm haberi duyuruldu. Fakat o sırada Osmanlı ordusu Avrupa’nın ortasında, yüzlerce kilometre uzaktaydı. Naaşın bozulmadan İstanbul’a taşınması o dönemki koşullarda neredeyse imkânsızdı. İşte bu yüzden, Kanuni’nin kalbi ve iç organları Zigetvar’a gömüldü, bedeni ise içi özel ilaçlarla doldurularak İstanbul’a gönderildi.

Neden Kalp Ayrı Gömüldü?

Osmanlı geleneğinde uzak seferlerde vefat eden komutanların iç organlarının gömülmesi, dini ve pratik bir uygulamaydı. Çünkü bedenin uzun yolculukta bozulmaması için iç organların çıkarılması gerekirdi. Kalp, inanç ve sembolik açıdan kişinin ruhunun merkezi olarak görüldüğünden, genellikle ölüm yerinde defnedilirdi.

Kanuni’nin kalbi ve iç organlarının gömüldüğü yer olan Zigetvar’da daha sonra bir türbe inşa edildi. Bu bölge, Osmanlı askerleri için kutsal bir hatıra kabul edildi ve yıllarca “Türbe Tepesi” olarak anıldı.

Naaşı İstanbul’a Nasıl Geldi?

Kanuni’nin bedeni, iç organları çıkarılıp misk, amber ve çeşitli koruyucu yağlarla doldurulduktan sonra, gizlilik içinde İstanbul’a taşındı. Sultan Süleyman’ın naaşı Süleymaniye Camii’ndeki türbesine defnedildi.
Kanuni Sultan Süleyman’ın kalbinin başka bir yerde gömülü olmasının nedeni, ölümünün sefer sırasında gerçekleşmesi ve naaşın korunması zorunluluğudur. Zigetvar’daki türbeye gömülen kalbi, onun son seferine ve Osmanlı’nın Avrupa’daki sınırlarına kazınmış tarihsel bir hatıradır.