Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulum Şartları ve Maliyeti (2026 Öngörüleri)

Neden Şimdi Şarj İstasyonu Kurmalısınız?

Son bir yılda sokaklarda gördüğüm elektrikli araç sayısı hızla arttı. Artık sadece büyük şehirlerde değil, küçük ilçelerde bile sessizce süzülen bu araçlara rastlamak mümkün. Bu değişim bana tek bir gerçeği gösteriyor: enerji artık benzinden elektriğe kayıyor.
Ben de bu dönüşümün dışında kalmak istemedim. Çünkü bugün bir şarj istasyonu kurmak, 2000’lerin başında internet sitesi açmak gibi — erken davranan kazanıyor. Hükümetin ve özel sektörün elektrikli araçlara sunduğu teşvikler, yatırım geri dönüş süresini kısaltıyor. Ayrıca 2026 itibarıyla şarj altyapısı olmayan oteller, AVM’ler ve benzin istasyonlarının rekabet gücü ciddi şekilde düşecek.

Pazar Büyüklüğü ve Gelecek Projeksiyonlar

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre Türkiye’de 2025 sonunda 180 bin elektrikli araç olması bekleniyor. 2026’da bu rakamın 300 bini aşması öngörülüyor. Yani her 10 araçtan biri artık fişe takılacak.
Benim yaptığım analizlerde, bir şarj istasyonunun ortalama yatırım maliyeti 700 bin TL civarında olsa da, uygun lokasyon ve doğru tarife ile 2-3 yıl içinde kendini amorti edebiliyor. Hızlı şarj (DC) istasyonları özellikle şehirler arası rotalarda altın değerinde. Bu noktada belediyelerden alınacak izinler, EPDK lisansı ve elektrik altyapısı uygunluğu kritik detaylar arasında.

İçeriğin Yol Haritası

Bu yazıda önce 2026’ya göre şarj istasyonu kurulum şartlarını adım adım anlatacağım. Ardından maliyet kalemleri, devlet teşvikleri ve kârlılık hesaplarını ele alacağım. Son bölümde ise kendi deneyimlerimden yola çıkarak, yatırımın uzun vadeli getirisine dair fikirlerimi paylaşacağım.
Hazırsanız, 2026’nın en kârlı enerji yatırımlarından birine birlikte göz atalım.

EPDK Lisansı ve Sertifikasyon Süreçleri

Türkiye’de halka açık, ücretli elektrikli araç şarj hizmeti sunmak isteyen işletmeler için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından “Şarj Ağı İşletmeci Lisansı” alınması zorunlu. Bu lisans yalnızca tüzel kişilere veriliyor; bireysel kullanım amacıyla kurulan özel şarj noktaları bu kapsama girmiyor.

Başvuru süreci tamamen dijital ortamda yürütülüyor ve elden ya da posta yoluyla başvuru kabul edilmiyor. Şirketin anonim veya limited türünde olması şart. Ayrıca asgari sermaye şartı yaklaşık 4,5 milyon TL olarak belirlenmiş durumda.

Lisansın süresi en fazla 49 yıl olarak düzenlenmiş. Lisans sahibi işletmeler, şarj ağına yeni istasyon eklemek istediklerinde her istasyonun konumu, şarj tipi, soket sayısı ve şebeke bağlantısı gibi bilgileri EPDK’ya bildirmekle yükümlü.

Şarj Ağı İşletmecisi Lisansı Alma Koşulları

Bir şirket kurup şarj istasyonu işletmek isteyenler için süreç belirli adımlardan oluşuyor. Öncelikle anonim veya limited bir şirket kurulmalı. Kuruluş aşamasında şirket sözleşmesi, ortaklık yapısı gibi belgeler eksiksiz hazırlanmalı.

Ardından asgari sermaye şartı sağlanmalı ve gerekli belgeler (başvuru formu, dekont, beyanlar vb.) EPDK’nın çevrimiçi sistemine yüklenmeli. Başvuru sırasında şarj istasyonunun teknik detayları (şarj tipi AC/DC, güç kapasitesi, soket sayısı, şebeke bağlantısı gibi) açıkça belirtilmeli.

Hangi Durumlarda Lisans Gerekmez?

Her kurulum lisans gerektirmez. Eğer sistem yalnızca şirket araçları veya bireysel kullanım içindir ve ücretli bir hizmet sunulmuyorsa, lisans zorunlu değildir.

Ayrıca apartman veya site gibi özel kullanım alanlarında, yalnızca o topluluğa hizmet veren ve halka açık olmayan şarj noktaları da lisans kapsamına girmez. Ancak lisans gerekmese bile belediye ruhsatı, elektrik altyapı uygunluğu gibi izin süreçleri yine zorunludur.

Belediye ve İmar İzinleri

Şarj istasyonu kurmak yalnızca cihaz yerleştirmekten ibaret değildir. İmar planı, ruhsat ve faaliyet izinleri de önemli aşamalardır.

Eğer istasyon müstakil bir yapı olarak kurulacaksa, arsanın imar planında “elektrikli araç şarj istasyonu alanı” olarak ayrılmış olması gerekir. Müstakil istasyonlar için iş yeri açma ve çalışma ruhsatı gerekirken, bir alışveriş merkezi ya da otopark içerisinde kurulacak istasyonlarda sadece faaliyet izin belgesi yeterli olabilir.

Dış alanda kablo döşeme, kaldırım düzenleme gibi uygulamalar planlanıyorsa, belediyeden onay alınması zorunludur.

EDAŞ Başvurusu ve Elektrik Altyapı Uygunluğu

Şarj istasyonu kurulumunda en kritik konulardan biri elektrik altyapısıdır. Kurulum yapılacak bölgenin elektrik dağıtım şirketi (EDAŞ) ile bağlantı anlaşması yapılmalıdır.

Başvuru belgelerinde şarj istasyonunun şebeke bağlantısı, kapasite uygunluğu ve teknik proje onayı bulunmalıdır. Montajdan önce yerinde keşif yapılmalı, AG/OG bağlantıları kontrol edilmelidir.

Apartman veya site gibi alanlarda kurulum yapılacaksa, mevcut elektrik gücünün yeterli olup olmadığı kontrol edilmeli ve gerekirse yük artışı izinleri alınmalıdır.

İstasyon Tipleri ve Teknik Seçim Kriterleri

Elektrikli araç şarj istasyonu kurarken ilk kararım, hangi istasyon tipini seçeceğim oldu. Çünkü bu karar, yatırım maliyetini, hedef kullanıcıyı ve geri dönüş süresini doğrudan etkiliyor. Türkiye’de 2025 itibarıyla iki ana kategori var: AC (yavaş şarj) ve DC (hızlı şarj).
Seçim yaparken ben üç şeye odaklandım:

• Araçların park süresi (kısa mı uzun mu?),

• Lokasyon tipi (konut, işyeri, otoyol),

• Şebeke altyapısının kapasitesi.

Doğru kombinasyonu bulduğumda, istasyonun hem verimli çalıştığını hem de kullanıcı memnuniyetinin arttığını gözlemledim.

AC (Yavaş Şarj) ve DC (Hızlı Şarj) İstasyon Karşılaştırması

AC şarj sistemleri, Alternatif Akım kullanır ve genellikle aracın içindeki şarj dönüştürücüsüyle çalışır. Yani aracın bataryası doğrudan şebekeden değil, aracın iç donanımından beslenir. Bu yüzden şarj süresi uzun, ama maliyet düşüktür.
DC istasyonlar ise işi tamamen dışarıda halleder; istasyonun içinde güçlü bir dönüştürücü vardır ve bataryaya Doğru Akım (DC) doğrudan verilir. Bu sayede 20-30 dakikada %80 doluluk mümkündür.
Benim gözümde fark net:

• AC istasyon: düşük yatırım, uzun park süreli kullanıcılar için.

• DC istasyon: yüksek yatırım ama hızlı dönüş isteyen otoyol, AVM, filo gibi ticari alanlar için.

AC İstasyonlar (Tip-2 Soket): Konut ve İşyeri için İdeal

Evime ya da ofisime istasyon kuracak olsam, ilk tercihim kesinlikle Tip-2 soketli AC istasyon olurdu. Bu sistemler 7,4 kW’tan 22 kW’a kadar güç sunuyor ve hem tek faz hem üç faz seçenekleri var.
Bir aracın tam dolması ortalama 5–8 saat sürüyor, ama bu zaten gece veya mesai süresine denk geldiği için sorun olmuyor.
Ayrıca bu sistemlerin:

• Kurulum maliyeti düşük,

• Şebeke dostu,

• Bakımı kolay,
  olması da onları cazip kılıyor.
  Ben özellikle apartman ve site otoparklarında bu tip çözümlerin hızla yayılacağını düşünüyorum.

DC İstasyonlar (CCS/CHAdeMO): Otoyol ve Ticari Kullanım

Uzun yolculuklarda ya da filo araçları için en kritik nokta zaman. İşte bu yüzden DC istasyonlar (CCS ve CHAdeMO soketli modeller) devreye giriyor.
Bu istasyonlar 50 kW’tan başlayıp 350 kW’a kadar çıkabiliyor. Örneğin 150 kW bir DC istasyon, aracı 20 dakikada %80’e ulaştırabiliyor.
Benim deneyimime göre:

• Otoyol üzeri,

• Servis istasyonları,

• Kiralama ve taksi filoları
  için DC istasyon şart.
  Ancak yatırım maliyeti yüksek ve elektrik altyapısı güçlü olmalı; trafo bağlantısı, OG hattı, soğutmalı kablolar gibi detaylar göz ardı edilmemeli.

Güç Seçimi: 22 kW, 50 kW, 150 kW ve Üzeri

İlk yatırım planımı yaparken “ne kadar güçlü istasyon kurmalıyım?” sorusu en kritik adımdı.

• 22 kW AC: apartman, site ve işyeri için ideal.

• 50 kW DC: şehir içi hızlı şarj noktaları için optimum denge.

• 150 kW ve üzeri DC: otoyol, dinlenme tesisi ve filo merkezleri için doğru tercih.
  Benim gözlemim şu: Türkiye’de 2026’ya kadar 50 kW altı istasyonlar konut tarafında hızla artarken, 150 kW üzeri istasyonlar otoyol ağında standart hale gelecek.

Yazılım ve Ödeme Sistemleri Entegrasyonu

Şarj istasyonunu kurdum diye iş bitmiyor. Gerçek işletmecilik, yazılım ve ödeme sistemleriyle başlıyor.
Ben kullandığım sistemlerde özellikle şunlara dikkat ettim:

• OCPP protokolü desteği (farklı markalarla uyum için),

• Mobil uygulama veya RFID kartla kullanıcı tanıma,

• Gerçek zamanlı doluluk takibi,

• Online ödeme (kredi kartı, mobil cüzdan, üyelik).

2025 itibarıyla Türkiye’deki yerli çözümler bu konuda ciddi ilerleme kaydetti. Özellikle Plug&Charge özelliğiyle, kullanıcı kabloyu takar takmaz şarj ve ödeme otomatik başlıyor.
Bu sayede istasyon yönetimi hem kullanıcı dostu hem de gelir takibi açısından şeffaf hale geliyor.

Ekipman Maliyeti (Şarj Ünitesi Fiyatları)

Elektrikli araç şarj istasyonu kurulumunda ilk ve en belirleyici kalem, şarj ünitesinin kendisidir. Örneğin Vestel EVC04 22kW kablolu model yaklaşık ₺23.000 civarında fiyatlandırılırken, Vestel EVC04 Smart 22kW versiyonu ₺26.000 seviyelerinde bulunabiliyor.

Bu fiyatlar yalnızca cihaz bedelini kapsar; kurulum, altyapı ya da lisans maliyetleri buna dâhil değildir.
Ticari ölçekte kullanılan DC hızlı şarj istasyonları içinse 2025 itibarıyla maliyetler ₺180.000’den başlayıp ₺500.000 ve üzeri seviyelere kadar çıkabiliyor.
Özetle, ekipman maliyeti; cihazın tipi, güç seviyesi, soket sayısı ve çevre donanımı gibi değişkenlere bağlı olarak geniş bir aralıkta seyrediyor.

Altyapı ve Elektrik Panosu Giderleri (Kablo, Trafo vb.)

Şarj istasyonu kurulumunda en çok gözden kaçan kalemlerden biri altyapıdır.
Kurulum yapılacak bölgede mevcut elektrik altyapısı yetersizse, trafo yükseltmesi, yeni OG/AG hattı çekimi, topraklama ve pano yenileme gibi ek masraflar gerekebilir.

Özellikle DC hızlı şarj istasyonlarında yüksek güç gereksinimi nedeniyle altyapı giderleri ciddi şekilde artar.
Buna ek olarak, kablo çekimi, mesafe, tesisat ve panolar gibi işlemler, toplam yatırımın %20 ila %30’unu oluşturabilir.
Bu nedenle altyapı giderleri yatırım planlamasında mutlaka öncelikli olarak dikkate alınmalıdır.

Montaj, Test ve Lisans Ücretleri

Kurulum yalnızca cihazın monte edilmesiyle bitmez.
Montaj, test, yazılım entegrasyonu, ödeme sistemleri kurulumu, izin ve lisans ücretleri de toplam yatırımın önemli bir kısmını oluşturur.

Genel tabloya bakıldığında, maliyet dağılımı şu şekilde özetlenebilir:

• Cihaz: %60-70

• Kurulum ve altyapı: %20-30

• Bakım ve yazılım: %10-15

Küçük ölçekli kurulumlarda işçilik ve tesisat için ₺5.000 – ₺22.000 arası giderlerle karşılaşılabiliyor.
Ayrıca EPDK lisansı, şebeke bağlantı anlaşması ve belediye izinleri de bu maliyet kalemleri arasında yer alıyor.

Toplam Yatırımın Geri Dönüş Süresi

Şarj istasyonu yatırımlarının geri dönüş süresi, bir dizi faktöre bağlıdır:
lokasyon seçimi, yatırım büyüklüğü, kullanım oranı, elektrik fiyatı, tarife politikası ve bakım maliyetleri gibi unsurlar bu süreyi doğrudan etkiler.

Türkiye özelinde net bir ortalama belirtilmemekle birlikte, DC hızlı şarj istasyonları için 4 ila 6 yıl arası bir geri dönüş süresi öngörülüyor.
Yatırımın geri dönüşü, cihaz maliyetinin yüksekliği ve kullanım sıklığına göre uzayabilir veya kısalabilir.
Örneğin, otoyol üzerindeki yoğun istasyonlar daha kısa sürede amortisman sağlarken, site otoparkı gibi düşük yoğunluklu alanlarda bu süre daha uzun olabilir.

Devlet Teşvikleri, Hibeler ve Vergi Avantajları

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Elektrikli Araçlar İçin Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı, şarj istasyonu yatırımlarını ciddi ölçüde teşvik ediyor. Bu program kapsamında yatırımcılar, makine ve teçhizat harcamaları için yüzde 60’a kadar hibe alabiliyor. Her bir şarj ünitesi için üst limit 500 bin lira olarak belirlenmiş durumda. Toplam güç 180 kW ve üzerindeyse, destek oranı yüzde 20’ye kadar artırılabiliyor. Ayrıca yerli üretim şarj ekipmanlarının kullanılması halinde ek destek avantajı da mevcut. Bunun yanı sıra teknoloji geliştirme ve Ar-Ge yatırımları için de ek destek mekanizmaları uygulanıyor.

Güncel KDV ve ÖTV Muafiyetleri

Şarj istasyonu yatırımlarına özel bir KDV ya da ÖTV muafiyeti bulunmuyor. Ancak vergi sisteminde bazı kolaylıklar ve düzenlemeler yürürlüğe girdi. Şarj hizmeti sunan işletmeler için e-Fatura zorunluluğu gibi dijitalleşme odaklı düzenlemeler yapılmış durumda. Elektrikli araçlar için uygulanan ÖTV ve KDV oranları doğrudan istasyon kurulumuyla ilgili olmasa da, sektör genelinde vergi avantajı algısını destekleyen bir ortam yaratıyor.

TÜBİTAK ve KOSGEB Destekleri

KOSGEB, şarj istasyonu yatırımlarına yüzde 60’a kadar hibe desteği sağlayabiliyor. Yerli ürün kullanımı durumunda bu oran daha da yükselebiliyor. TÜBİTAK ise akıllı şarj sistemleri, yazılım entegrasyonu ve IoT tabanlı çözümler gibi teknoloji odaklı projelere yönelik destek programları yürütüyor. Bu desteklerden genellikle KOBİ ölçeğinde faaliyet gösteren, şirket statüsündeki ve yerli malı belgesine sahip girişimler yararlanabiliyor.

2026 İçin Öngörülen Yeni Destek Mekanizmaları

2025’in ikinci çeyreğinde yapılan yeni çağrıyla, Türkiye genelinde hızlı şarj altyapısının tüm illere yayılması hedefleniyor. 2026 itibarıyla destek oranlarının artırılması, yerli üretimin zorunlu hale getirilmesi ve yüksek güçlü şarj istasyonlarına özel yeni teşviklerin devreye alınması bekleniyor. Önümüzdeki dönemde özellikle büyük ölçekli ve yüksek kapasiteli yatırımlara yönelik devlet desteklerinin daha güçlü hale gelmesi öngörülüyor.

Kurulum Yeri ve Operasyonel Zorluklar

Elektrikli araç şarj istasyonu kurulurken en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri doğru yer seçimidir. Açık alanlar veya kamusal otoparklarda altyapının güç seviyesi, trafo kapasitesi ve şebeke bağlantısının yeterliliği doğrudan yatırımın verimliliğini etkiler. Altyapı zayıfsa veya kullanım yoğunluğu düşükse, yatırımın geri dönüş süresi uzar.

Apartman ve site gibi ortak kullanım alanlarında ise farklı zorluklar öne çıkar. Yönetim onayı almak, kat maliklerinin ortak kararıyla hareket etmek ve elektrik hattı yükünü adil biçimde paylaştırmak gerekir. Bu tür ortamlarda sosyal ve teknik dengeyi kurmak, projenin sürdürülebilirliği açısından önemlidir.

Açık alanlarda ise trafik yoğunluğu, araçların şarj süresi boyunca parkta kalma durumu, ücretlendirme politikası ve güvenlik koşulları ön plana çıkar. Doğru lokasyon seçimi, sağlam altyapı ve gerçekçi kullanım senaryosu bu alandaki başarının temelini oluşturur.

Açık Alan (AVM, Otopark) Kurulum İpuçları

Halka açık otoparklar veya alışveriş merkezlerinde kurulacak istasyonlar için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunur. Kurulum yeri, kullanıcıların kolay ulaşabileceği, görünürlüğü yüksek ve güvenli bir alan olmalıdır. Giriş-çıkış noktalarına yakın yerler genellikle en uygun seçeneklerdir.

Ayrıca park alanındaki ortalama bekleme süresi, şarj tipi seçimini doğrudan etkiler. Örneğin bir AVM’de ziyaretçiler genelde 2-3 saat kalıyorsa AC şarj yeterli olabilir; ancak hızlı dönüş bekleniyorsa DC sistem tercih edilmelidir.

Elektrik kablolaması, yer altı tesisatı ve zemin işaretlemeleri doğru şekilde planlanmalıdır. Açık alanlarda yağmur, toz ve mekanik hasar riskine karşı önlem alınmalı, işletme sürecinde bakım, temizlik ve güvenlik kontrolleri düzenli yapılmalıdır. Bu tür lokasyonlar, yüksek kullanım oranı ve marka görünürlüğü açısından yatırımcılara avantaj sağlar.

Site ve Apartmanlarda Kurulum Süreci

Apartman ve site alanlarında şarj ünitesi kurulumu, teknikten çok hukuki düzenlemelere bağlıdır. Kat malikleri kurulu, ortak alana şarj ünitesi konulmasına onay vermelidir. Eski düzenlemelerde beşte dört çoğunluk aranırken, yeni yönetmeliklerle bu oran daha esnek hale getirilmiştir.

Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın aldığı karar doğrultusunda, bu tür ortak alanlara yapılan kurulumlarda artık yapı ruhsatı şartı aranmaz. Buna rağmen otoparkın mevcut elektrik gücü, park başına düşen yük ve olası kapasite artışı mutlaka analiz edilmelidir.

Paylaşımlı kullanımın söz konusu olduğu durumlarda, şarj sırası, enerji tüketiminin paylaştırılması ve kablo hattı kapasitesi gibi konular baştan planlanmalıdır. Bu süreçlerde idari düzenleme kadar teknik uygunluk da kritik öneme sahiptir.

Bakım, Onarım ve İşletme Giderleri

Şarj istasyonları kurulduktan sonra işletme süreci düzenli bakım ve teknik takibi gerektirir. Donanımların sorunsuz çalışması için yazılım güncellemeleri, güvenlik kontrolleri, soğutma sistemleri ve elektriksel denetimler sürekli yapılmalıdır.

Zaman içinde kablo ve trafo sistemlerinde aşınma, yük değişimi veya çevresel etkiler nedeniyle ek bakım giderleri ortaya çıkar. Açık alanlarda vandalizm veya fiziksel hasar riski de göz ardı edilmemelidir.

İşletme tarafında enerji maliyetleri, ödeme sistemlerinin komisyonları, yazılım lisans ücretleri ve müşteri destek süreçleri düzenli olarak hesaplanmalıdır. Yatırımın uzun vadede kârlı kalabilmesi için bu giderlerin baştan planlanması gerekir.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Elektrikli araç şarj istasyonu yatırımı, doğru yer seçimi, uygun ekipman ve etkili yazılım-ödeme altyapısı ile uzun vadede yüksek potansiyele sahip bir girişimdir. Türkiye’de 2025 itibarıyla hem mevzuat hem de teşvik politikaları yatırımcı lehine gelişmiştir. Ancak bu yatırımın gerçekten kârlı olabilmesi için üç temel noktaya dikkat etmek gerekir:

Şarj hizmeti verilecek alanın araç trafiği ve kullanım sıklığı açısından doğru seçilmesi,
Elektrik altyapısının (trafo, kablo, şebeke gücü) hazır veya uygun maliyetle uyarlanabilir olması,
Lisans, ruhsat ve işletme süreçlerinin eksiksiz şekilde planlanması.

Bu üç koşul bir araya geldiğinde yatırım, erken dönemde kurulan sağlam bir altyapı avantajı kazanır. Elektrikli ulaşımın yükselişi kaçınılmaz; bu dönüşümde yer almak, geleceğin enerji ekosistemine erken adım atmak anlamına gelir.

Kurulumu kaç günde tamamlamak mümkün?

Kurulum süresi, seçilen yerin altyapısına ve izinlerin hazır olmasına göre değişir. Apartman veya site gibi uygun altyapıya sahip alanlarda süreç birkaç hafta içinde tamamlanabilir. Ancak yeni trafo kurulumu, belediye onayı veya dağıtım şirketinden ek izinler gerekiyorsa, bu süre bir-iki aya kadar uzayabilir.

İstasyonumu nasıl halka açık hale getirebilirim?

Bir istasyonu halka açık ve ücretli şekilde işletmek için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan (EPDK) Şarj Ağı İşletmeci Lisansı alınması gerekir. Alternatif olarak mevcut bir lisanslı şarj ağına dahil olunabilir. Bunun ardından belediyeden işyeri açma ve çalışma ruhsatı gibi izinlerin tamamlanması gerekir.

DK – Şarj Ağı İşletmeci Lisansı başvuru sayfası: Buradan bakabilirsiniz.