Sarıyer'de bulunan Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü yerleşkesinde akşam saatlerinde meydana gelen olay, kamuoyunda büyük şok yaratmıştır. Saat 19.30 civarında kampüs içerisindeki kafenin önünde yaşanan bu trajik hadisede, 20 yaşındaki Ayberk Kurtuluş isimli genç, 15 yaşındaki eski kız arkadaşı Hilal Özdemir'i ruhsatsız tabancayla vurarak öldürmüş, ardından aynı silahla kendini de vurarak hayatına son vermiştir.
Olayın detaylarına bakıldığında, Hilal Özdemir'in o gün kafede çalışmak amacıyla geldiği, Ayberk Kurtuluş'un ise peşinden takip ederek kampüse girdiği anlaşılmaktadır. İki genç arasında yaşanan tartışma, maalesef ölümcül bir şekilde sonuçlanmıştır. Olay yerine yapılan ihbar sonrasında polis ve ambulans ekipleri hızla sevk edilmiş, ancak her iki gencin de hayatını kaybettiği tespit edilmiştir.
Olayla ilgili yapılan araştırmalarda, Ayberk Kurtuluş'un daha önce 24 farklı suçtan kaydının bulunduğu ortaya çıkmıştır. Bu durum, gencin geçmişte de hukuki problemler yaşadığını ve adalet sisteminin tanıdığı bir isim olduğunu göstermektedir. Kullanılan tabancanın ruhsatsız olduğu belirlenen olayla ilgili, Cumhuriyet Savcılığı tarafından kapsamlı bir soruşturma başlatılmıştır.
Adli Tıp Kurumu'na kaldırılan cenazelerin otopsi işlemleri devam ederken, olayla ilgili tüm deliller toplanmakta ve incelenmektedir. Güvenlik kamerası kayıtları da soruşturma kapsamında değerlendirilmektedir. Polis ekipleri, olayın tam olarak nasıl geliştiğini ve öncesinde yaşanan durumları ayrıntılı bir şekilde araştırmaktadır.
Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, olayın hemen ardından resmi sosyal medya hesaplarından bir açıklama yayınlamıştır. Açıklamada, kampüsün Güney Kale Kapısı bölgesinde yaşanan silahlı saldırı sonucu bir vatandaşın hayatını kaybettiği ve failin ardından intihar ettiği bilgisi paylaşılmıştır. Üniversite yönetimi, savcılık tarafından yürütülen adli soruşturmaya tam destek vereceklerini belirtmiş, hayatını kaybeden Hilal Özdemir için başsağlığı mesajı yayınlamıştır.
Bu tür olayların üniversite kampüslerinde yaşanması, güvenlik tedbirlerinin gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Kampüs güvenliği ve dış kişilerin kontrollü girişi konularında yeni düzenlemelerin yapılması gerekebilir. Üniversite yönetimleri, öğrenci ve personel güvenliğini sağlamak adına gerekli önlemleri almalı ve bu tür vakaların tekrarlanmaması için çalışmalarda bulunmalıdır.
Bu olay, Türkiye'de kadına yönelik şiddet ve cinayet vakalarının ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Genç yaşta hayatını kaybeden Hilal Özdemir'in durumu, toplumda büyük üzüntü yaratmış ve kadın cinayetleri konusundaki hassasiyeti artırmıştır. Bu tür vakaların önlenmesi için toplumsal bilinç düzeyinin yükseltilmesi ve ilgili kurumların daha etkin çalışması gerekmektedir.
Failin geçmişindeki suç kayıtları, adalet sisteminin bu tür potansiyel tehlikeli kişilerin takibinde daha dikkatli olması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Özellikle şiddet eğilimi olan kişilerin rehabilitasyonu ve topluma kazandırılması konularında daha etkili politikalar geliştirilmelidir. Aynı zamanda, ruhsatsız silah kullanımının yaygınlığı da ayrı bir güvenlik sorunu olarak karşımızda durmaktadır.
Mobil Alt Banner