Devlet Bahçeli'den sert uyarı: "İsrail ülkemiz için tehdit" — TRÇ ittifakı önerisi

Bahçeli’nin genel değerlendirmesi

Devlet Bahçeli, dünya sahnesindeki mücadelelerin çetinleştiği bir dönemde adalet ve hakikatin tarafında yer almanın önemini vurguladı. Konuşmasında mazlumların sesi olmanın, haksızlığa karşı durmanın milli ve ahlaki bir görev olduğunu belirtti.

Bahçeli, küresel vicdanı harekete geçirecek somut adımlar atılmadığı sürece zulüm ve ihlallerin süreceği uyarısında bulundu. Bu bağlamda Türkiye’nin aktif diplomasi ve kararlı politikalarla hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Gazze ve insani kriz vurgusu

Bahçeli, Gazze’deki durumun artık sıradan kınamalarla geçiştirilemeyecek bir aşamaya geldiğini ifade etti. Masum sivillerin çektiği acıların uluslararası toplumun gündeminde ısrarla yer alması gerektiğini belirtti.

Konuşmasında, Gazze’de yaşanan insani felakete sabır ve tahammül kalmadığını dile getirerek, zulmün cezalandırılması ve mağdurlara destek sağlanması çağrısında bulundu.

“Gazze’de masum bir halkın imha ve itlaf süreci vahşetin akılları ihlal eden her türlü yol ve yönetimiyle ilerletilmektedir. Artık Gazze’de süregelen insani felakete sabır ve tahammül kalmamıştır.”

Kudüs’ün statüsü ve tarihsel vurgu

Bahçeli, Kudüs’ün tarihsel ve manevi önemine dikkat çekti; şehrin İslam için kutsal bir miras olduğunu ve statüsüne yönelik müdahalelere karşı durulması gerektiğini söyledi. Kudüs’ün yalnızca coğrafi bir yer değil, aynı zamanda inanç ve kültür mirası olduğunun altını çizdi.

Bu çerçevede Türkiye’nin Kudüs meselesini diplomatik olarak canlı tutma başarısına işaret eden Bahçeli, tarihsel bağlara dayanarak söz konusu hakların korunmasının önemini vurguladı.

Bölgesel tehdit algısı ve tedbir çağrısı

Bahçeli, İsrail’in bölgede artan tahriklerinin sadece Filistin’i değil, Türkiye ve çevre coğrafyaları da tehdit ettiğini belirtti. Bu nedenle tüm ihtimallere karşı hazırlıklı, tetikte ve tedbirli olunması gerektiğini kaydetti.

Ayrıca, haklıların güçlenmesi gerektiğini savunan Bahçeli, haklıların güçlülerle rekabet edebilecek düzeye gelmesinin stratejik bir zorunluluk olduğunu ifade etti.

TRÇ (Türkiye-Rusya-Çin) ittifakı önerisi

Bahçeli, ABD-İsrail eksenli koalisyona karşı alternatif bir blok olarak “TRÇ” ittifakını önerdi; bunun Türkiye, Rusya ve Çin’den oluşan stratejik bir birliktelik olmasını arzu ettiğini açıkladı. Bu öneriyi, yeni yüzyılın stratejik şartlarına uygun bir seçenek olarak sundu.

Önerisini diplomasi, coğrafya ve siyasetin ruhuyla gerekçelendiren Bahçeli, bölgesel dengeyi sağlamak ve haklıların pozisyonunu güçlendirmek adına yeni ittifak arayışlarının önemine dikkat çekti.

Türkiye’nin stratejik kararlılığı ve milli duruş

Son bölümde Bahçeli, Türk milletinin çaresizliğe kapılmayacağını, ümitsizliği reddettiğini ve milli birlik ruhuyla hareket edeceğini vurguladı. Terörle mücadele ve iç güvenlik hedeflerinin milli kararlılık çerçevesinde süreceği mesajını verdi.

Bahçeli, genç nesillerin ve devletin ortak iradesiyle Türkiye’nin yeni yüzyılda güçlü bir aktör olarak yoluna devam edeceğini belirterek, milli dayanışma ve kararlılığa çağrı yaptı.