Türk savunma sanayii, son yıllarda geliştirdiği yenilikçi çözümlerle dünya gündeminde öne çıkmaya devam ediyor. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’ın “Dünyada sadece bizde var” diyerek dikkat çektiği ROKETSAN imzalı İHA-122 füzesi, Türkiye’yi farklı bir lige taşıyan stratejik bir kabiliyet olarak öne çıkıyor.
İHA-122, aslında karadan atılan TRG serisi balistik füzelerin insansız hava araçlarından (SİHA) ateşlenebilecek şekilde yeniden tasarlanmış versiyonu. Bu özellik, Türkiye’ye sadece kara değil, hava platformlarından da balistik füze kabiliyeti sağlıyor. Dünyada SİHA’dan balistik füze fırlatabilen ülke bulunmazken, bu teknoloji sayesinde Türkiye tek başına öne çıkıyor.
Füze, süpersonik hızlara ulaşıyor ve gelişmiş manevra yeteneği sayesinde en modern hava savunma sistemlerinden dahi kaçabiliyor. Ayrıca hassas güdüm kitiyle metre altı isabet oranı sağlayarak kritik hedefleri nokta atışıyla vurabiliyor.
Bu füze yalnızca hızıyla değil, uygun maliyet ve seri üretim imkânı ile de öne çıkıyor. Son yıllarda Rusya-Ukrayna ve İsrail-İran savaşlarında görüldüğü gibi pahalı mühimmat stoklarının hızla azalması ordular için ciddi bir problem haline gelirken, Türkiye düşük maliyetli ancak yüksek yıkıcı etkiye sahip bu silahlarla sahada büyük avantaj sağlıyor.
Ayrıca İHA-122, sadece kara hedeflerini değil, şartlara bağlı olarak kritik üsler, merkezler ve hatta donanma unsurlarını da vurabilecek kapasitede. Mart 2025’te yapılan bir testte, Baykar TB-3 SİHA’sından ateşlenen İHA-122’nin deniz üzerindeki bir hedefi 50 kilometreden başarılı bir şekilde imha ettiği biliniyor.
Süpersonik hızla ilerleyen bu mühimmat, radarlar tarafından çok geç fark ediliyor. Fark edildiğinde ise hedefi vurmasına engel olmak neredeyse imkânsız hale geliyor. Günümüz şartlarında, İHA-122 veya benzeri mühimmatı durdurabilecek sistem sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Bu da Türkiye’nin sahadaki caydırıcılığını ciddi ölçüde artırıyor.
ROKETSAN, İHA-122’nin ardından menzil ve etki kapasitesini artıracak yeni mühimmat üzerinde de çalışıyor. İHA-300 adı verilen sistemin, özel itki ve yakıt teknolojisi sayesinde 500 kilometrenin üzerinde menzile ulaşabileceği duyuruldu. Bu da Türkiye’nin savunma sanayii açısından yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de oyun değiştirici bir güç olacağının göstergesi.
Mobil Alt Banner