İstanbul’da yaşanan vahşi cinayet kamuoyunu sarstı. Ayşe Tokyaz öldürüldükten sonra cesedi bir valize konularak yol kenarınıa bırakıldı

İstanbul’da genç bir kadının hayatına mal olan vahşi cinayet ülkeyi derinden sarstı.

22 yaşındaki Ayşe Tokyaz, Işık Üniversitesi Hemşirelik Bölümü son sınıf öğrencisiydi. Sosyal medya üzerinden tanıştığı eski polis memuru C.K. ile bir süredir birlikteydi.

İddiaya göre C.K., evlilik amacıyla Tokyaz ve ailesini ikna etmeye çalıştı. Son kez görüşme bahanesiyle genç kadını evine çağırdı ve burada alıkoydu.

13 Temmuz’da Tokyaz’ın cesedi yol kenarında bir valizin içinde bulundu. Polisin yaptığı inceleme sonucu genç kadının evde öldürüldüğü ve C.K. ile bir kişinin cesedi valize koyarak evden çıkardığı ortaya çıktı.

C.K.’nın cesedi araçla Eyüpsultan’a götürüp valizi yol kenarına bıraktığı, ardından arkadaşını çağırarak yakalanmasına neden olduğu öğrenildi.

Kan izlerini gizlemek için evi kırmızıya boyadığı ve evin anahtarını motosikletli biriyle temizlikçiye gönderdiği tespit edildi.

Soruşturma kapsamında C.K. dahil yedi kişi gözaltına alındı.

C.K.’nın cinayetin ardından kan izlerini gizlemek amacıyla gece evi kırmızıya boyadığı iddia edildi. Cesedi valize koyup yol kenarına bıraktıktan sonra, motosikletli bir kişi aracılığıyla evin anahtarını temizlikçiye gönderdiği ve kan lekelerini temizletmeye çalıştığı belirlendi. Soruşturma kapsamında C.K. ile birlikte toplam altı kişi gözaltına alındı.

Ayşe Tokyaz’ın ikiz kardeşi Esra Tokyaz, kardeşinin zorla tutulduğunu ve tehdit edildiğini açıkladı. Esra Tokyaz, Küçükçekmece’deki eve gittiğinde Ayşe’nin yüzünün ve gözünün mosmor olduğunu belirtti. Ayşe’nin kendisine, “Evet, tehdit ediyor. Siz gidin, sizi korumak için buradayım” dediğini aktardı.

C.K.’nin yanında kardeşine sözde özgürlük tanıdığını ancak perde arkasında klavye ile tehdit ettiğini söyleyen Esra, bir gün sonra evden kovulduğunu, eşyalarının dışarı atıldığını ifade etti. C.K.’nin, “Sen gideceksin, kardeşin burada kalacak” diyerek karşılık verdiğini, ardından yurda dönmek zorunda kaldığını belirtti.

Ayşe'nin telefonunun kırıldığını ve kendi telefonundan iletişim kurmaya çalıştığını söyleyen Esra Tokyaz, kardeşiyle görüntülü görüştüğünü ancak sonrasında bir daha ulaşamadığını aktardı. C.K.’nin eski bir polis olduğunu ve aileye ait tüm sicil bilgilerini öğrendiğini dile getiren Esra, “Eve gittiğimde kapıyı tuttu, ‘Ayşe yok, AVM’ye bıraktım’ dedi. Israrla Ayşe’nin içeride olup olmadığını sorduğumda ise beni azarladı” şeklinde konuştu.

Esra Tokyaz, kapının önünde kardeşi Ayşe’nin ayakkabılarını gördüğünü belirterek şunları söyledi:
“Kapının önünde Ayşe’nin ayakkabıları duruyordu. Dedim ki, eğer Ayşe gittiyse ayakkabıları neden burada? Bana ‘Ayakkabılarını unutmuştur’ cevabını verdi.”

Durumdan şüphelenen Tokyaz, cuma gecesi Halkalı Karakolu’na giderek durumu polise bildirdi. İfadesi alındıktan sonra sabah saat 08.00’de karakoldan çıktığını söyledi.

Esra Tokyaz, kardeşiyle çarşamba günü buluştuklarını ve Ayşe’nin büyük bir güneş gözlüğü taktığını anlattı. Gözlüğünü indirdiğinde göz çevresindeki morlukları fark ettiğini, göz beyazlarının ise kırmızı olduğunu söyledi.

Ayşe’nin yanında bir adam bulunduğunu belirten Esra, kardeşini bir kabine alarak konuştuğunu ifade etti. “Gel, hâlâ geç değil. Seni alırım, eve döneriz. Korkma, ben seni korurum” diyerek Ayşe’yi ikna etmeye çalıştığını dile getirdi.

Ancak Ayşe’nin “Senin bilmediğin şeyler var. Sen git şimdi” diyerek kendisini gönderdiğini, tüm ısrarlarına rağmen Ayşe’nin gelmediğini gözyaşları içinde anlattı.