Genç Yaşta Saç Beyazlaması Kanser Riskine Karşı Vücudun Savunması Olabilir

Tokyo Üniversitesi'ndeki araştırmaya göre saç beyazlaması, DNA hasarlı kök hücrelerin kendini yok etmesiyle oluşan doğal bir savunma tepkisi olabilir.

Genç Yaşta Saç Beyazlaması Kanser Riskine Karşı Vücudun Savunması Olabilir
07.11.2025 - 14:53
07.11.2025

Japon bilim insanlarından çarpıcı bulgu

Tokyo Üniversitesi’nde yürütülen yeni bir çalışma, genç yaşta görülen saç beyazlamasının yalnızca estetik bir değişim değil, aynı zamanda vücudun kanser riskine karşı geliştirdiği doğal bir savunma refleksi olabileceğini ortaya koydu.

Araştırmayı yürüten Prof. Yasuaki Mohri ve Prof. Emi Nishimura, saç rengini belirleyen melanosit kök hücrelerinin (McSC) DNA hasarına verdikleri tepkileri inceledi. Sonuçlar, bu hücrelerin hasar gördüklerinde kendilerini yok ederek potansiyel kanser riskini azaltabileceğini gösterdi.

Genç Yaşta Saç Beyazlaması Kanser Riskine Karşı Vücudun Savunması Olabilir - görsel 1

Saç beyazlamasının biyolojik temeli

Melanosit kök hücreleri, saç ve ciltteki pigment üretiminden sorumlu. Bu hücreler, saç kökünün alt kısmındaki özel bölgelerde bulunuyor. Zamanla yaşlanma, güneş ışığı ve çevresel etkiler bu hücrelerde DNA hasarına yol açıyor.

Prof. Mohri, “Saçın beyazlaması, belirli bir seviyenin üzerindeki DNA hasarına sahip kök hücrelerin ortadan kaldırıldığı anlamına gelebilir. Bu durum, ciltte kanser riskini azaltan bir savunma tepkisidir” değerlendirmesinde bulundu.

Genç Yaşta Saç Beyazlaması Kanser Riskine Karşı Vücudun Savunması Olabilir - görsel 2

DNA hasarına karşı kendi kendini yok etme süreci

Araştırmada, fareler üzerinde yapılan deneylerle bu sürecin nasıl işlediği de gözlemlendi. Bilim insanları, DNA’sında ciddi kırıklar oluşan kök hücrelerin “seno-diferansiyasyon” adı verilen bir mekanizma ile farklılaşarak öldüğünü belirledi. Bu sayede pigment üretimi sona eriyor ve saç beyazlıyor.
Bu sürecin, tümör baskılayıcı olarak bilinen p53–p21 yolu üzerinden aktive olduğu tespit edildi.

Mekanizma bozulduğunda ne oluyor?

Çalışma, bu doğal savunma sisteminin bazı durumlarda devreye girmediğini de gösterdi. Kansere neden olan kimyasallar veya yoğun ultraviyole ışınları, bu “kendini yok etme” mekanizmasını baskılayabiliyor. Böylece hasarlı hücreler yaşamaya devam ederek çoğalıyor ve potansiyel tümör oluşumuna zemin hazırlıyor.

Sessiz bir alarm sistemi

Bilim insanlarına göre saç beyazlaması doğrudan kansere karşı koruma sağlamasa da, hücresel düzeyde vücudun bir alarm sistemi gibi çalışıyor. Bu süreç, riskli hücreleri elimine ederek cilt kanserlerinin önlenmesine dolaylı yoldan katkı sağlıyor.
Araştırmacılar, ilerleyen dönemde bu mekanizmanın daha ayrıntılı incelenmesiyle hem saç beyazlaması hem de kanserin erken teşhisi hakkında yeni tedavi yolları geliştirilebileceğini belirtiyor.