Fenerbahçe'de Aziz Yıldırım'dan kongre kararı: Üyelere "veto" çağrısı

Kongre Öncesi Karar ve Genel Çerçeve

Fenerbahçe’de hafta sonu yapılacak seçimli olağanüstü genel kurul öncesinde eski başkan Aziz Yıldırım, sürece ilişkin tutumunu netleştirdi. Daha önce 26 Temmuz’daki Yüksek Divan Kurulu toplantısında ve 3 Eylül’deki açıklamasında paylaştığı görüşleri yineleyen Yıldırım, eylül ayında kongre yapılmasının kulüp yararına olmayacağını dile getirdi.

Yıldırım, iki başkan adayından herhangi birinin yanında yer almadığını belirterek adının seçim sürecinde kullanılmamasını istedi. Ayrıca, tartışmalı gündem maddeleri nedeniyle üyelerin iradesinin zayıflayabileceğine dikkat çekti.

“Eylül ayında kongre yapılmasının kulübün yararına olmayacağı görüşümle paralel olarak bu kongreye katılmayı düşünmüyorum.”

Katılmama Gerekçesi ve Tarafsızlık Vurgusu

Eski başkan, kongreye katılmama kararını “kulübün uzun vadeli çıkarları” üzerinden temellendirdi. Seçim atmosferinin sağlıklı bir değerlendirme imkânını daralttığını, bu nedenle daha kapsayıcı bir zeminin gelecek olağan genel kurulda sağlanabileceğini savundu.

Ayrıca, tarafsız konumunu koruyacağını belirterek camiadan isminin adaylar lehine speküle edilmemesini rica etti. Böylece, tartışmanın kişi merkezli değil, ilke ve maddeler üzerinden yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Halihazırdaki iki başkan adayından herhangi birinin yanında değilim. Adımın adaylar lehine speküle edilmemesini rica ediyorum.”

Üyelere “Veto” Çağrısı ve Eleştirilen Maddeler

Yıldırım’ın açıklamasının odak noktasını, gündemde yer alan 11, 12 ve 13. maddeler oluşturdu. Bu maddelerin, yeni yönetime “olması gerekenin üzerinde” yetki verdiğini ve kulübün varlıkları üzerinde üyelerin söz hakkını fiilen yönetime devrettiğini savundu.

Bu çerçevede, üyelerin karar mekanizmasındaki etkinliğin azalacağı uyarısında bulundu. Maddelerin mevcut hâliyle geçmesinin, kulüp içi denge ve denetimi zayıflatacağına vurgu yaparak, üyeleri açık bir şekilde vetoya çağırdı.

“11, 12 ve 13. maddelerin genel kurul tarafından bu hâliyle veto edilmesini önemle tavsiye ediyorum.”

Neden Veto? Yetki-Denetim Dengesi Açıklaması

Eski başkana göre söz konusu maddeler, yönetim kurulunu “kulübün sahibi” konumuna taşıyabilecek ölçüde geniş çerçeveli. Üyelerin ortak iradesiyle şekillenen denge-denetim sisteminin korunması ise uzun vadeli kurumsal sürdürülebilirlik için kritik görülüyor.

Yıldırım, bu yetkilerin sınır ve tanımlarının bir sonraki olağan genel kurulda ayrıntılı biçimde ele alınmasını öneriyor. Böylelikle gerektiğinde yetki verilebilecek, ancak bunun şeffaf, ölçülü ve denetime açık bir çerçevede yapılması sağlanabilecek.

Sürece Dair Zamanlama ve Beklentiler

Açıklama, 20-21 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleşecek genel kurul öncesinde geldi ve üyeler açısından oy kullanma davranışına yön veren bir rehber niteliği taşıyor. Yıldırım, seçim yarışından bağımsız biçimde, üyelerin “maddeler üzerinden” vicdani kanaat oluşturmasını istiyor.

Bu süreçte hem havanın sakinleşmesi hem de tartışılan yetki başlıklarının kapsamlı biçimde olgunlaştırılması hedefleniyor. Böylece, kulüp yönetim modelinde kalıcı etkiler yaratabilecek değişiklikler aceleye getirilmeyecek.

Son Söz: Üyelere Çağrı ve Kurumsal Hassasiyet

Açıklamanın sonunda, genel kurulun camiaya hayırlı olması temennisi yineleniyor. Yıldırım, kulübün varlıkları ve karar süreçleri söz konusu olduğunda üyelerin iradesinin merkeze alınması gerektiğini bir kez daha vurguluyor.

Bu nedenle, tartışmalı maddelerin mevcut şekliyle reddedilmesinin “elzem” olduğu ifade ediliyor. Ardından, olağan genel kurulda kapsamların net tanımlarla tekrar görüşülmesi çağrısı yapılıyor.

“Bu maddelerin sınırları bir sonraki olağan genel kurulda ayrıntılarıyla belirlenmelidir. Sonuç olarak, bu hâliyle veto edilmesi elzemdir.”