Takdir komisyonlarının 2026-2029 dönemi için belirlediği rayiç değerler, birçok bölgede olağanüstü artışlarla gündeme geldi. Bazı ilçelerde yüzde bin 400’lere varan yükselişler, yurttaşların mali yükünü katladı. Yeni düzenlemeyle birlikte yalnızca emlak vergisi değil; değerli konut vergisi, tapu harçları, gayrimenkul alım satım kazancı üzerinden hesaplanan gelir vergisi, şirketler için kurumlar vergisi ve KDV, miras veya bağış yoluyla intikal eden gayrimenkuller için veraset ve intikal vergisi ile kira üzerinden alınan gelir vergisi de doğrudan etkileniyor. Bu nedenle, pek çok yurttaş durumu yargıya taşıma yolunu seçti.
Anayasa Mahkemesi’nin 2012 yılında aldığı kararla bireysel mülk sahiplerine, takdir komisyonu kararlarına karşı doğrudan dava açma hakkı tanınmıştı. Belediye üzerinden itiraz zorunluluğu bulunmuyor. Arsa metrekare değerlerine yönelik davalarda süreç, mülk sahibinin söz konusu değeri öğrendiği tarihten itibaren 30 gün. Ancak dava açabilmek için son gün 8 Eylül olarak belirlendi. Açılacak davaların yalnızca bireysel değil, aynı sokak veya mahallede yaşayan diğer vatandaşlar için de emsal oluşturacağı ifade ediliyor.
Cumhuriyet gazetesine konuşan Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ergün Kılıç, belirlenen yüksek vergilerin sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmadığını vurguladı. Kılıç’a göre emlak vergisi yalnızca mevcut ev için ödenen bir yük değil, gayrimenkul alım satım sürecinden mirasa kadar geniş yelpazede yurttaşları etkileyen bir dizi vergiyi de beraberinde getiriyor. Maddi imkânı sınırlı olan vatandaşların bu yük altında ezildiğini belirten Kılıç, sosyal devletin temel sorumluluğunun halkı korumak olduğunu hatırlattı.
Kılıç, yurttaşların mağduriyet yaşamaması için sosyal konut projelerinin artırılması gerektiğini ifade etti. Kooperatifler aracılığıyla daha uygun taksitlerle ev sahibi olunabilmesi gerektiğini savunan Kılıç, rant odaklı politikaların toplumu olumsuz etkilediğini söyledi. Boş arazilerin lüks konut veya AVM yerine halk tabanlı projelerle değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, sosyal devlet anlayışına uygun bir yol izlenmesinin zorunlu olduğunu vurguladı.
Mobil Alt Banner