ABD Başkanı Donald Trump’ın Fed Yönetim Kurulu üyesi Lisa Cook’u görevden alma girişimi, ekonomi ve siyaset çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Bir ABD başkanının doğrudan görevdeki bir Fed üyesini görevden almaya çalışması tarihte ilk kez yaşanırken, bu adım Fed’in bağımsızlığı konusunu yeniden gündeme taşıdı.
Trump’ın Cook’a gönderdiği mektupta görevine derhal son verildiği belirtilse de, Cook anayasal veya yasal bir yetkinin söz konusu olmadığını dile getirdi. 2022’den bu yana Fed’de görev yapan Cook, istifa etmeyeceğini ve Amerikan ekonomisi için çalışmaya devam edeceğini açıkladı.
IG Piyasa Analisti Tony Sycamore, bu girişimin merkez bankasının özerkliğine doğrudan müdahale anlamına geldiğini vurguladı. Sycamore’a göre, Cook’un görevden alınması Fed’in Eylül ayında faiz indirimi ihtimalini artırabilir. Bu durumun ABD dolarını baskılayabileceği, buna karşılık hisse senetleri ve Bitcoin gibi riskli varlıklara destek sağlayabileceği öngörülüyor.
Merrill Lynch’in eski Avustralya baş ekonomisti Saul Eslake, Trump’ın girişimini Beyaz Saray’ın Fed üzerindeki etkisini artırmaya yönelik bir tırmanma olarak değerlendirdi. Eslake, Fed’in bağımsızlığının ABD Hazine tahvilleri ve doların küresel güvenli liman olma statüsü için temel unsur olduğunu hatırlattı. Bu yapıların zedelenmesinin “Amerika markasına” ciddi zarar vereceğini ve ulusal güven açısından riskler doğuracağını ifade etti.
Trump’ın açıklamaları finans piyasalarında sert dalgalanmalara yol açtı. ABD dolarında değer kaybı yaşanırken, güvenli liman talebinin artmasıyla altın fiyatları yükseldi. Spot altın 3.386 dolara kadar çıkarak 11 Ağustos’tan bu yana en yüksek seviyesini gördü. Daha sonra bir miktar gevşeyen fiyatlar 3.375 dolar seviyesine geriledi. KCM Trade Baş Piyasa Analisti Tim Waterer, yatırımcıların belirsizlik ortamında altına yöneldiğini ve bu eğilimin sürebileceğini belirtti.
Mobil Alt Banner