Fıtık (Herni) Nedir? Belirtileri, Türleri ve Tedavi Yöntemleri
Fıtık (herni) nedir, nasıl oluşur ve nasıl tedavi edilir? Kasık, bel, boyun ve göbek fıtığı belirtileri, tanı, ameliyatsız çözümler, ameliyat farkları, iyileşme süreci ve fıtığı önleme yolları.
Fıtık (Herni) Nedir?
Fıtık, tıbbi adıyla “herni”, bir organın ya da dokunun, normalde bulunması gereken kas veya doku tabakasının zayıf bir noktasından dışarı doğru çıkıntı yapmasıdır. Genellikle karın bölgesinde görülür ancak vücudun farklı bölgelerinde de oluşabilir. Fıtıklar çoğunlukla kas zayıflığı, aşırı zorlanma, ani hareketler veya ağır kaldırma gibi nedenlerle ortaya çıkar. Bu durum, iç organların dışarı doğru itilmesine yol açarak görünür bir şişlik oluşturabilir ve zamanla ağrıya veya rahatsızlığa neden olabilir.
Fıtık Nasıl Oluşur?
Fıtığın temel nedeni, vücuttaki kas veya doku tabakasının zayıflamasıdır. Bu zayıflık doğuştan olabileceği gibi, zamanla aşırı fiziksel zorlanma, kronik öksürük, kabızlık ya da karın içi basıncın artması gibi faktörlerle de gelişebilir. Kas duvarı bu baskıya dayanamadığında, organ veya yağ dokusu dışa doğru sarkar. Başlangıçta küçük bir şişlik olarak fark edilse de, tedavi edilmezse büyüyebilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
En Yaygın Görülen Fıtık Türleri
Fıtıklar vücudun çeşitli bölgelerinde farklı biçimlerde ortaya çıkar. En sık görülen türler şunlardır:
Kasık Fıtığı (İnguinal Herni)
Erkeklerde daha sık görülen bu fıtık türü, karın alt bölgesindeki kasların zayıflamasıyla meydana gelir. Genellikle kasıkta veya skrotuma doğru inen bir şişlik şeklinde fark edilir. Ayakta durmak, öksürmek veya ağırlık kaldırmak şişliğin belirginleşmesine neden olabilir.
Göbek Fıtığı (Umbilikal Herni)
Göbek deliği çevresindeki kas dokusunun zayıflaması sonucu oluşur. Özellikle bebeklerde doğum sonrası sık görülse de, yetişkinlerde obezite, gebelik veya sık sık ağır kaldırma nedeniyle de ortaya çıkabilir.
Bel Fıtığı (Lomber Disk Hernisi)
Omurlar arasındaki disklerin yer değiştirmesi sonucu oluşan bu fıtık türü, omuriliğe baskı yaparak şiddetli bel ağrısına ve bacaklara yayılan uyuşmaya neden olabilir. Genellikle uzun süre oturmak, ani hareketler veya yanlış egzersizler sonucu gelişir.
Boyun Fıtığı (Servikal Disk Hernisi)
Boyun bölgesindeki omurlar arasında yer alan disklerin dışarı taşmasıyla meydana gelir. Kolda ağrı, karıncalanma ve güçsüzlük gibi belirtiler verir. Uzun süre bilgisayar başında kalmak, yanlış duruş ve stres boyun fıtığını tetikleyebilir.
Fıtık Türlerinin Vücuttaki Konumlarına Göre Sınıflandırılması
Fıtıklar, vücuttaki konumlarına göre farklı şekillerde sınıflandırılır:
Ventral (karın ön duvarı) fıtıkları: Göbek, kasık ve kesi (ameliyat sonrası) fıtıkları bu gruptadır.
Spinal (omurga) fıtıkları: Bel ve boyun fıtıkları bu kategoriye girer.
Femoral fıtıklar: Uyluk bölgesinde, özellikle kadınlarda daha sık görülür.
Hiatal fıtık: Mide fıtığı olarak da bilinir ve mide kısmının diyaframdan göğüs boşluğuna kaymasıyla oluşur.
Fıtığın türü ne olursa olsun, erken teşhis ve tedavi önemlidir. Küçük bir fıtık bile zamanla büyüyebilir ve organ sıkışması (boğulmuş fıtık) gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle fark edildiğinde bir genel cerraha başvurmak gerekir.
Hangi Belirtiler Fıtık İşareti Olabilir? (Ağrı, Şişlik, Yanma Hissi)
Fıtık genellikle vücudun belirli bir bölgesinde fark edilen şişlik ve baskı hissiyle kendini gösterir. En yaygın belirtilerden biri, kas zayıflığı olan noktada gözle görülen ya da elle hissedilen bir çıkıntıdır. Bu şişlik ayakta durmakla belirginleşir, uzanmakla veya bastırmakla kaybolabilir. Ağrı, yanma hissi, karın veya kasık bölgesinde baskı, dolgunluk ve hareketle artan rahatsızlık da fıtığın habercisi olabilir. Özellikle uzun süre ayakta kalmak, öksürmek ya da ağır kaldırmak ağrıyı artırabilir.
Fıtık Ağrısının Şiddeti ve Yayılım Şekli
Fıtığın ağrısı kişiden kişiye değişmekle birlikte, genellikle hafif bir baskı hissiyle başlar ve zamanla keskin veya yanma tarzında bir ağrıya dönüşür. Kasık fıtığında ağrı kasık ve uyluk bölgesine, bel fıtığında ise kalça ve bacağa kadar yayılabilir. Boyun fıtığında ağrı omuzdan kola, hatta parmak uçlarına kadar ilerleyebilir. Ağrının şiddeti, fıtığın büyüklüğüne ve çevredeki sinirlere yaptığı baskıya göre artar. Dinlenmekle azalıp hareketle artan bir karakter gösterir. Bu nedenle, uzun süre oturmak veya fiziksel efor sarf etmek ağrıyı daha belirgin hale getirebilir.
Acil Durumlar: Fıtık Sıkışması (Boğulması) Belirtileri
Fıtık tedavi edilmezse “boğulmuş fıtık” adı verilen tehlikeli bir duruma dönüşebilir. Bu durumda, dışarı çıkan doku ya da bağırsak sıkışarak kan dolaşımı engellenir. Şiddetli ağrı, bulantı, kusma, ateş, gaz ve dışkı çıkaramama gibi belirtiler acil müdahale gerektirir. Fıtık bölgesinde morarma, sertleşme ve dokununca aşırı hassasiyet de sıkışmanın önemli göstergeleridir. Bu tablo ortaya çıktığında vakit kaybetmeden bir acil servise başvurulmalıdır, çünkü bu durum bağırsak tıkanıklığı veya doku ölümü gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Fıtık Tanısı Nasıl Konulur? (Fiziksel Muayene ve Görüntüleme Yöntemleri)
Fıtık tanısı genellikle fiziksel muayene ile konur. Doktor, hastadan ayakta durmasını veya öksürmesini isteyerek fıtığın çıkıntısını gözlemler. Ancak daha derinde bulunan veya küçük fıtıkların tespiti için görüntüleme yöntemlerine başvurulur. Ultrasonografi, manyetik rezonans (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) fıtığın yerini, büyüklüğünü ve çevredeki dokulara etkisini detaylı biçimde gösterir. Bu yöntemler sayesinde cerrahi gerekliliği değerlendirilir ve hastaya uygun tedavi planı oluşturulur. Tanı ne kadar erken konursa, tedavi de o kadar kolay ve başarılı olur.
Kasık Fıtığı (İnguinal Herni): Kimlerde Daha Sık Görülür ve Tedavisi
Kasık fıtığı, karın duvarının alt kısmındaki kas tabakasında zayıflık oluşması sonucu bağırsak ya da yağ dokusunun kasık kanalına doğru sarkmasıyla meydana gelir. Erkeklerde kadınlara oranla çok daha sık görülür; bunun nedeni kasık kanalının anatomik olarak erkeklerde daha geniş olmasıdır. Ağır iş yapanlar, kronik öksürüğü olanlar, sık kabızlık yaşayanlar ve ileri yaşta olanlar risk altındadır.
Tedavide en etkili yöntem cerrahidir. Fıtık küçükse ve sıkışma riski yoksa düzenli takip yeterli olabilir; ancak büyüyen ya da ağrılı fıtıklarda “laparoskopik” veya “açık” yöntemle yapılan ameliyatlar tercih edilir. Bu operasyonlarda kas duvarı güçlendirilir ve özel bir yama (mesh) kullanılarak tekrarlama riski azaltılır.
Bel Fıtığı (Lomber Disk Hernisi): Sinir Sıkışması ve Bacak Ağrısı
Bel fıtığı, omurlar arasındaki disklerin yer değiştirmesiyle sinir köklerine baskı yapması sonucu ortaya çıkar. En sık L4-L5 ve L5-S1 bölgelerinde görülür. Şiddetli bel ağrısına ek olarak, kalçadan bacağa yayılan ve “siyatik” adı verilen ağrılar tipiktir. Uyuşma, karıncalanma, refleks kaybı ve kas güçsüzlüğü de görülebilir.
Tedavide öncelikle fizik tedavi, istirahat ve kas gevşetici ilaçlar kullanılır. Ancak sinir sıkışması ilerler, idrar tutamama ya da ayakta duramama gibi belirtiler gelişirse cerrahi müdahale gerekebilir. Mikrocerrahi ile diskin çıkarılması veya sinir üzerindeki baskının azaltılması genellikle hızlı iyileşme sağlar.
Boyun Fıtığı (Servikal Disk Hernisi): Kol ve Omuz Ağrısı İlişkisi
Boyun fıtığı, boyun omurları arasındaki disklerin yerinden kayarak omurilikten çıkan sinirlere baskı yapmasıyla oluşur. En sık masa başında uzun süre çalışanlarda, bilgisayar başında yanlış duruş alışkanlığı olanlarda ve stresli kişilerde görülür. Ağrı genellikle boyundan başlayarak omuza, kola ve bazen parmak uçlarına kadar yayılır.
Bazı hastalarda kol kaslarında güçsüzlük, ellerde uyuşma ve denge bozukluğu gibi belirtiler olabilir. Tedavide ilaç tedavisi, boyun egzersizleri ve fizik tedavi önceliklidir. Ancak sinir baskısı ciddi düzeydeyse veya ağrıya dayanılmaz hale geldiyse cerrahi tedavi gündeme gelir.
Göbek Fıtığı (Umbilikal Herni): Yetişkin ve Bebeklerde Farklılıklar
Göbek fıtığı, göbek deliği çevresindeki kas tabakasının zayıflığı sonucu karın içi organların dışa doğru çıkıntı yapmasıyla oluşur. Bebeklerde doğumdan sonra göbek kordonunun kesilmesiyle kalan açıklık kapanmadığında görülür ve genellikle kendiliğinden düzelir. Ancak yetişkinlerde obezite, çoklu gebelik, kronik öksürük veya ağır kaldırma nedeniyle gelişir ve genellikle cerrahi onarım gerektirir.
Yetişkinlerdeki göbek fıtıkları zamanla büyüyebilir ve sıkışma riski taşıdığı için ihmal edilmemelidir. Ameliyatla zayıf kas duvarı güçlendirilir, fıtık kesesi onarılır ve nüks etmemesi için yama uygulaması yapılabilir.
Fıtık Tedavisinde Ameliyatsız Yöntemler (Fizik Tedavi, İlaç, Enjeksiyon)
Her fıtık vakası cerrahi müdahale gerektirmez. Özellikle erken evrede tespit edilen ve sıkışma riski taşımayan fıtıklarda, ağrıyı hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için ameliyatsız yöntemler uygulanabilir. Fizik tedavi bu yöntemlerin başında gelir. Kasları güçlendiren egzersizler, doğru duruş alışkanlıkları ve sıcak-soğuk uygulamaları fıtığın ilerlemesini yavaşlatabilir.
Ağrıyı hafifletmek için ağrı kesici veya kas gevşetici ilaçlar kullanılabilir. Bazı durumlarda doktorlar, sinir çevresine yapılan enjeksiyonlarla (epidural ya da kortizon) iltihaplanmayı azaltarak ağrının geçici olarak kontrol altına alınmasını sağlar. Ancak bu tedaviler fıtığı ortadan kaldırmaz; sadece semptomları hafifletir.
Fıtık Tedavisinde Ne Zaman Ameliyat Gerekir? (Kesin Karar Kriterleri)
Fıtığın ameliyatla tedavi edilmesi gerektiğine karar verilirken, hastanın yaşadığı belirtiler ve fıtığın türü dikkate alınır. Şiddetli ağrı, sinir sıkışması, idrar veya dışkı kontrolü kaybı, fıtık bölgesinde morarma ya da sertleşme gibi durumlar cerrahi müdahale gerektirir. Ayrıca, fıtığın büyüme eğilimi göstermesi veya yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilemesi de ameliyat için önemli bir kriterdir.
Bel ya da boyun fıtığında ameliyat kararı genellikle sinir fonksiyonlarını korumak için verilirken, karın bölgesi fıtıklarında sıkışma riski varsa acil cerrahi uygulanır.
Kapalı Fıtık Ameliyatı (Laparoskopik Yöntem): Avantajları ve Süreç
Laparoskopik yani kapalı fıtık ameliyatı, küçük kesilerden girilerek yapılan modern bir cerrahi yöntemdir. Bu teknikte kamera ve özel cerrahi aletler kullanılarak fıtık bölgesine ulaşılır. Avantajı, kesilerin küçük olması sayesinde iyileşme sürecinin kısa, ağrının az ve izlerin minimal olmasıdır.
Hasta genellikle birkaç gün içinde normal yaşantısına dönebilir. Özellikle çift taraflı veya tekrarlayan kasık fıtıklarında laparoskopik yöntem tercih edilir. Ancak ileri derecede sıkışmış fıtıklarda veya daha önce bu bölgeden ameliyat olmuş hastalarda açık yöntem daha uygun olabilir.
Açık Fıtık Ameliyatı: Hangi Durumlarda Tercih Edilir?
Açık fıtık ameliyatı, fıtık bölgesine doğrudan bir kesi yapılarak gerçekleştirilir. Bu yöntem, özellikle büyük veya karmaşık fıtıklarda, ayrıca daha önce laparoskopik girişim yapılan ve nüks eden vakalarda tercih edilir. Doktor, zayıflayan kas dokusunu onarır ve organların normal konumuna dönmesini sağlar.
İyileşme süresi kapalı yönteme göre biraz daha uzun olsa da, kontrol ve onarım imkânı daha geniştir. Bazı hastalarda bu yöntem kalıcı ve daha dayanıklı bir çözüm sağlayabilir.
Fıtık Ameliyatında Yama (Mesh) Kullanımı ve Güvenilirliği
Modern fıtık ameliyatlarının büyük kısmında “yama” adı verilen özel tıbbi malzemeler kullanılır. Bu yamalar, kas duvarındaki zayıf bölgeyi güçlendirmek için yerleştirilir ve fıtığın tekrar etme riskini ciddi oranda azaltır. Yama genellikle vücut tarafından kabul edilen, alerjik reaksiyon riski çok düşük materyallerden üretilir.
Uygun teknikle yerleştirilen bir yama, hastanın hareket kabiliyetini kısıtlamaz ve uzun yıllar boyunca güvenle vücutta kalabilir. Günümüzde hem açık hem de laparoskopik fıtık ameliyatlarında bu yöntem yaygın şekilde kullanılmakta ve yüksek başarı oranı sağlamaktadır.
Fıtık Ameliyatı Sonrası İlk 24 Saat: Dikkat Edilmesi Gerekenler
Fıtık ameliyatından sonraki ilk 24 saat, iyileşme sürecinin en kritik dönemidir. Bu süreçte hastanın dinlenmesi, ani hareketlerden kaçınması ve cerrahi bölgeyi zorlayacak eylemlerden uzak durması gerekir. Ameliyat sonrası hafif ağrı, gerginlik hissi veya sızı normaldir. Doktorun önerdiği ağrı kesiciler düzenli alınmalıdır.
Yemek sonrası bulantı veya mide rahatsızlığı yaşanabilir, bu nedenle ilk öğünler hafif ve sindirimi kolay besinlerden oluşmalıdır. Ameliyat bölgesinde sızıntı ya da aşırı şişlik fark edilirse hemen doktora bildirilmelidir. İlk 24 saatte istirahat kadar, dolaşımı destekleyecek kısa yürüyüşler de önemlidir; bu, pıhtı oluşumunu önler.
İyileşme Süresini Kısaltmak İçin Yapılması Gerekenler (Beslenme ve Hareket)
Fıtık ameliyatı sonrası iyileşme süresini hızlandırmak için dengeli beslenme ve hafif hareketler büyük önem taşır. Lif açısından zengin gıdalar (sebze, meyve, tam tahıllar) sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler; böylece karın içi basıncı artmaz. Bol su içmek, vücudun toksinlerden arınmasına yardımcı olur.
Ağır egzersizlerden kaçınarak kısa yürüyüşlerle kan dolaşımını artırmak iyileşme sürecini destekler. Dikiş bölgesini zorlayacak öksürme veya ıkınma gibi durumlardan kaçınmak gerekir. Doktorun belirlediği hareket sınırlarına sadık kalmak, yara iyileşmesini hızlandırır ve ağrıyı azaltır.
Ameliyat Sonrası Ne Zaman Spor Yapmaya Başlanabilir? (Ağırlık Kaldırma Kısıtlamaları)
Ameliyat sonrası spor veya fiziksel aktiviteye dönüş kişiden kişiye değişir. Genellikle 4 ila 6 hafta arasında hafif egzersizlere başlanabilir, ancak karın veya kasık bölgesi ameliyatı geçiren hastalarda bu süre daha uzun olabilir. İlk haftalarda sadece yürüyüş gibi düşük tempolu aktiviteler önerilir.
Ağırlık kaldırma, mekik çekme veya ani hareket gerektiren sporlardan en az 2 ay süreyle kaçınılmalıdır. Özellikle karın içi basıncını artıran egzersizler, fıtığın tekrar oluşmasına yol açabilir. Spora dönüş sürecinde doktor kontrolü şarttır; her hasta için güvenli zamanlama farklı olabilir.
Fıtığın Tekrarlama Riski ve Bunu Önleme Yolları
Fıtık ameliyatları yüksek başarı oranına sahip olsa da, bazı durumlarda fıtık yeniden oluşabilir. Tekrarlama riski genellikle zayıf kas yapısı, fazla kilo, kronik öksürük, kabızlık veya erken dönemde ağır efor nedeniyle artar.
Bunu önlemek için düzenli egzersizlerle karın kaslarını güçlendirmek, sağlıklı kiloda kalmak ve doğru vücut mekaniğini öğrenmek gerekir. Ağır bir yük kaldırırken dizleri büküp bel yerine bacak kaslarını kullanmak önemlidir. Ayrıca ameliyat bölgesine baskı yapacak hareketlerden ve ani zorlanmalardan kaçınılmalıdır. Doğru yaşam alışkanlıkları, fıtığın tekrarlama riskini en aza indirir.
Fıtık Oluşumunda Risk Faktörleri (Yaş, Cinsiyet, Meslek)
Fıtık oluşumunda birçok farklı risk faktörü rol oynar. Yaş, kas ve bağ dokularının zamanla zayıflamasına neden olduğu için önemli bir etkendir. İleri yaşlardaki bireylerde karın duvarı ve omurga destek kasları eski gücünü kaybettiğinden fıtık riski artar.
Cinsiyet de önemli bir faktördür; kasık fıtığı erkeklerde, göbek fıtığı ise kadınlarda daha sık görülür. Bunun nedeni anatomik farklılıklar ve hormonal etkilerle bağ dokusunun esnekliğinin değişmesidir.
Meslek faktörü de belirleyicidir. Uzun süre ayakta kalan, ağır yük taşıyan veya sürekli öne eğilerek çalışan kişiler (örneğin inşaat işçileri, garsonlar, hemşireler) daha yüksek risk altındadır. Ayrıca kronik öksürüğü, kabızlığı veya fazla kilosu olan bireylerde de karın içi basıncı arttığı için fıtık gelişme olasılığı yükselir.
Fıtığı Önlemek İçin Alınması Gereken Önlemler
Fıtığı tamamen önlemek mümkün olmasa da, doğru yaşam alışkanlıklarıyla risk ciddi oranda azaltılabilir. Öncelikle aşırı kilodan kaçınmak gerekir çünkü fazla kilo karın duvarına baskı yapar. Dengeli ve lif açısından zengin bir beslenme kabızlığı önleyerek karın içi basıncını düşürür.
Duruş bozukluklarını düzeltmek ve karın kaslarını güçlendiren egzersizler yapmak da fıtık oluşumuna karşı etkili koruma sağlar. Ağır eşyaları taşırken doğru teknikleri kullanmak, ani hareketlerden kaçınmak ve öksürük ya da kronik bronşit gibi rahatsızlıkları zamanında tedavi ettirmek de koruyucu önlemler arasındadır.
Hamilelik döneminde karın kaslarını destekleyen hafif egzersizler yapmak, doğum sonrası oluşabilecek göbek fıtığı riskini azaltır.
Doğru Ağırlık Kaldırma Teknikleri ve Egzersiz Önerileri
Ağır kaldırma sırasında yapılan hatalar fıtık riskini büyük ölçüde artırır. Doğru teknik, ağırlığı belden değil dizlerden bükülerek kaldırmaktır. Bel düz tutulmalı, yük vücuda yakın tutulmalı ve dönme hareketlerinden kaçınılmalıdır. Ani ve dengesiz hareketler kas duvarına fazla yük bindirir.
Fıtığı önlemede etkili egzersizler arasında plank, pelvik tilt, mekik yerine düşük yoğunluklu karın güçlendirme hareketleri ve yürüyüş bulunur. Yüzme de kasları eşit şekilde çalıştırdığı için idealdir. Ancak ağır ağırlıklarla yapılan fitness hareketleri veya yüksek tempolu egzersizler, özellikle karın bölgesinde fıtık geçmişi olan kişiler için uygun değildir.
Düzenli, kontrollü ve kasları destekleyen egzersizlerle fıtık riski azaltılabilir; önemli olan vücudu zorlamadan güçlendirmektir.
Fıtık Kendiliğinden İyileşir mi?
Fıtık, kendiliğinden iyileşen bir rahatsızlık değildir. Kas veya doku duvarındaki zayıflık nedeniyle oluşan açıklık, zamanla kapanmaz; aksine büyüyebilir. Başlangıçta küçük bir şişlik olarak fark edilen fıtık, tedavi edilmediğinde ilerler ve organ sıkışmasına yol açabilir.
Ameliyatsız yöntemlerle ağrı ve şişlik hafifletilebilir ancak bu sadece geçici rahatlama sağlar. Özellikle karın, kasık veya göbek bölgesindeki fıtıklar zamanla daha belirgin hale gelir. Bu nedenle fıtığın “kendiliğinden geçmesini beklemek” risklidir. Kalıcı çözüm, cerrahi müdahaledir. Fıtığın boyutu küçük bile olsa doktor kontrolü şarttır; çünkü ani hareket veya öksürük gibi durumlar fıtığın büyümesine neden olabilir.
Hamilelik Fıtık Oluşumunu Nasıl Etkiler?
Hamilelik, fıtık oluşumunu kolaylaştıran en önemli dönemlerden biridir. Büyüyen rahim karın içi basıncını artırır, kas dokularını gerer ve özellikle göbek çevresinde zayıflık oluşturur. Bu nedenle göbek fıtığı hamilelikte sık görülür. Ayrıca hormonal değişimler bağ dokularının gevşemesine yol açar, bu da karın kaslarının dayanıklılığını azaltır.
Hamilelik sırasında fıtık oluşmuşsa, genellikle doğum sonrasına kadar cerrahi tedavi önerilmez. Doktor kontrolünde fıtık korsesi kullanılabilir ve karın kaslarını zorlamayacak şekilde egzersiz yapılabilir. Doğumdan birkaç ay sonra fıtık küçülmez veya rahatsızlık yaratmaya devam ederse, cerrahi onarım gündeme gelir.
Fıtık Ağrısına İyi Gelen Egzersizler Nelerdir?
Fıtık ağrısını azaltmak için yapılan egzersizlerin amacı, kasları güçlendirmek ve karın içi basıncını dengelemektir. Ancak bu hareketler dikkatli yapılmalı, fıtık bölgesine doğrudan baskı uygulanmamalıdır.
Pelvik tilt: Sırt üstü uzanarak dizleri büküp bel boşluğunu yere bastırma hareketi, karın kaslarını nazikçe çalıştırır.
Kısa süreli yürüyüşler: Dolaşımı artırır ve karın bölgesinde baskıyı hafifletir.
Diyafram nefesi: Derin ve kontrollü nefeslerle karın kaslarını destekler.
Yüzme ve hafif germe hareketleri: Kas dengesini korur ve bel-boyun fıtığı ağrılarını azaltır.
Ağrının arttığı, fıtığın belirginleştiği veya şişlikte büyüme görüldüğü durumlarda egzersiz hemen bırakılmalı ve bir uzmana danışılmalıdır. Egzersiz destekleyici bir yöntemdir; fıtığın kendisini ortadan kaldırmaz.
Panik Atak ve Anksiyete Arasındaki Fark Nedir?
Panik Atak Nedir, Neden Olur ve Nasıl Geçer?
Bağışıklık Sistemini Güçlendiren 7 Etkili Alışkanlık
Bağırsak Florası Nedir, Bozulursa Ne Olur? Tedavi Yöntemleri
Lenf Bezi Nedir, Neden Şişer? Kanser Belirtisi mi? Nasıl Anlaşılır ?
