COVID-19 mRNA Aşılarına Bilimsel Eleştiriler: Yeni Araştırmalarda Riskler ve Bulgular

COVID-19 Aşılarına Yönelik Bilimsel Endişeler: Yeni Bulgular Ne Gösteriyor?

Son dönemde yapılan bazı bilimsel araştırmalar, COVID-19 mRNA aşılarının beklenen koruyuculuğu sağlamadığı gibi, çeşitli sağlık riskleri barındırabileceğini öne sürüyor. Saygın akademik dergilerde yayımlanan bu çalışmalar, özellikle inflamasyon ve ölüm oranlarıyla bağlantılı olabilecek olumsuz etkilerin altını çiziyor. En dikkat çekici bulgulardan biri ise şu: Bu aşıların potansiyel zararları, sağladığı faydaların önüne geçebilir.

Preez ve Ekibinin Çalışması: mRNA Aşılarına Yeni Bir Bakış

Heidi N. du Preez’in başını çektiği araştırma, COVID-19 aşılarının içeriğindeki bazı maddelerin (özellikle spike proteini, genetik materyaller ve lipid nanoparçacıklar) damar iç yüzeyinde bozulmalara neden olabileceğini belirtiyor. Bu yapılar, bağışıklık sistemini dengesizleştirerek oksidatif stres ve yoğun inflamasyona yol açabiliyor. Araştırmada öne çıkan bazı bulgular şunlar:

• Glikokaliks yapısının bozulması, pıhtılaşma eğilimini ve bağışıklık sistemi yetersizliklerini artırabilir.

• mRNA aşıları bulaşmayı engelleyememiş, ancak bazı bireylerde ciddi yan etkiler ve ölümle bağlantı kurulmuştur.

• Lipid bazlı taşıyıcı sistemler laboratuvarda etkili olsa da, canlılar üzerinde toksisite ve istenmeyen bağışıklık reaksiyonlarına neden olmuştur.

• Aşı içerikleri ve üretim süreçleri tam olarak açıklanmadıkça, kesin bir yargıya varmak mümkün değildir.

• Yapay olarak tetiklenen kronik inflamasyon, organ ve doku sağlığını olumsuz etkileyebilir.

• Aşılar, yalnızca edinilmiş bağışıklık tepkilerine değil, doğuştan gelen bağışıklık mekanizmalarına da odaklanılarak yeniden ele alınmalıdır.

Aşı Karşılaştırması: mRNA ve İnaktive Aşılar

• İnaktive aşılar daha düşük yan etki profiline sahipken, bağışıklık tepkisi daha zayıf olabilir.

• mRNA aşıları güçlü bağışıklık tepkileri üretirken, yüksek riskli yan etkilerle ilişkilendirilmektedir.

• Genetik müdahaleye dayalı aşı teknolojilerinde potansiyel faydaların risklerin gerisinde kaldığı görüşü öne çıkmaktadır.

Frontiers in Immunology 2025: Endotelde Hasar Riski

Beatriz Castro‑Robles’in katkıda bulunduğu çalışmada, mRNA aşılarındaki LNP ve spike protein bileşenlerinin bazı bireylerde ciddi damar hasarına, bağışıklık sisteminde otoimmün tepkilere ve kronik iltihaplanmalara yol açabileceği ifade ediliyor. Yazarlar, bu tip aşı teknolojilerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ve içeriklerin tamamen şeffaflaştırılması gerektiğini vurguluyor.

Frontiers in Medicine 2025: Sistematik Yan Etki Grupları

Renato Ferreira‑da‑Silva’nın çalışmasında mRNA aşıları sonrası görülen yan etkiler beş ana grupta toplanıyor: enfeksiyöz, kardiyak, solunum/trombotik, sistemik ve nörolojik. Özellikle genç erkeklerde kalp zarı iltihabı gibi reaksiyonlar dikkat çekici. Bu etkiler, sistematik inflamasyon ve sülfür dengesizlikleriyle ilişkilendiriliyor.

Nature Scientific Reports 2025: Genetik Yatkınlık ve Risk

Yosuke Omae’nin Japon popülasyonu üzerinde gerçekleştirdiği geniş çaplı genetik çalışmada, mRNA aşılarına karşı gelişen yan etkilerle ilişkilendirilen 818 genetik varyant tespit edildi. Bu bulgular, aşı uygulamalarının genetik yatkınlığa göre bireyselleştirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Yale Üniversitesi 2025: PVS ve Biyobelirteç Profilleri

Yale merkezli çalışmada, aşı sonrası uzun süreli semptomlar yaşayan bireylerde (PVS - Post-Vaccine Syndrome) bağışıklık sistemi profilleri analiz edildi. Bu bireylerde yüksek CD8/TNF-α seviyeleri, düşük CD4 hücre oranları ve kanda dolaşan spike protein seviyelerinin artışı gözlendi. Bulgular, PVS’nin bağışıklık sistemi düzeyinde belirli biyobelirteçlerle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor.

Ekim 2024 Arxiv: Moderna Aşısı Üzerine Risk/Fayda Değerlendirmesi

Bourdon ve ekibinin yaptığı yeniden analizde, özellikle 18-25 yaş arası erkek bireylerde Moderna mRNA‑1273 aşısı için risk-fayda oranı değerlendirilmiş. Bulgulara göre:

• Aşının 100 bin gençten 67’sini hastaneden koruduğu,

• Ancak aynı sayıda (100 kişi) bireyin aşının yan etkileri nedeniyle hastaneye yatmak zorunda kaldığı belirtiliyor.

Bu durum, aşının sağladığı faydaların yol açtığı risklerden daha düşük olduğunu gösteriyor.