Türkan Şoray: “Sade bir hayat yaşıyorum, mutluyum ve hayata şükrediyorum”
Türkan Şoray’ın 25 yıllık basın danışmanı ve menajeri Bircan Usallı Silan, sanatçının hayatına birebir tanıklık etti. Yıllar içinde biriken anılar ve sohbetlerin ardından ikili, “Türkan ve Hayat” adlı bir nehir söyleşi kitabı hazırlamaya karar verdi.
“Sade bir hayat yaşıyorum. Mutluyum. Hayata şükrediyorum. En çok halkın sevgisine, Türkan Şoray olduğuma, anne olmama, Yağmurumun sevgisine ve aileme,” diyen Şoray, içtenlikle soruları yanıtladı. Kitabın hazırlık sürecine dair detayları ise Bircan Usallı Silan paylaştı.
‘Altın Kafes’ten Emin Adımlarla Çıkış: Türkan Şoray’ın Hayat Hikâyesi
Küçük Türkan, elinde bir külah badem şekeriyle evlerinin merdivenlerinde oturuyor, içi kıpır kıpır sevinç dolu. Tam ağzına bir tane atacakken, arkadaşı şekeri kapıp uzaklaşıyor. O an, sevincinin elinden alınması, kendine ait olana ulaşamamanın burukluğu zihnine kazınıyor. Badem şekeri, o günden sonra onun için sadece bir tatlı değil; haksızlığın, kırgınlığın, elinden alınan hakların simgesi oluyor. Bu hikâyeyi bilen sevenleri, ona zaman zaman külah içinde badem şekeri getiriyor. Türkan Şoray da sessizce birkaç tanesini ağzına atıyor, adeta “Artık sevincimi kimse elimden alamaz” der gibi…
Zor bir çocukluk geçiriyor Türkan Şoray. Henüz 15 yaşındayken kameraların karşısına geçiyor. Kötülüğün, art niyetin ne olduğunu bilmeden adım attığı bu dünyada yaşadıkları iz bırakıyor. O dönem uğradığı suiistimalleri unutmadığı gibi affetmiyor da… Hayatı setlerde tanıyor, orada büyüyor, orada nefes alıyor. Mütevazı evinin kadını Türkan ile parlayan yıldız Türkan Şoray’ı bir arada yaşıyor. Her karakterle hayatı biraz daha öğreniyor. Ve bir gün, onu sınırlayan ‘altın kafes’ten özgüvenle çıkıyor… O çıkış, hayatının yönünü sonsuza dek değiştiriyor.
“Hayatımın huzurlu bir dönemindeyim”
“‘Türkan ve Hayat’ kitabını beğenmenize çok sevindim. Hele ‘Koca bir ülkenin kalpten sevdiği birisiniz’ cümlesi yok mu… Bu benim için en değerli hediye. Çünkü ben de ülkemi, insanları çok seviyorum. Hayatımın şu anki dönemi huzur dolu. Kendime küçük ama sevgiyle örülü bir dünya kurdum. Bu dünyanın içinde kızım Yağmur var, sevdiklerim, dostlarım, kitaplarım var… Hepsiyle birlikte sakin, mutlu ve huzurlu bir hayat yaşıyorum.”
“İki Türkan bir bütün oldu”
“Evet, doğru… Hep Türkan’dan ve Türkan Şoray’dan bahsediyoruz. Setten çıkıp evime adım attığımda sadece Türkan oluyorum. Kamera önünde ise Şoray… Birinin yapamadığını diğeri yaşadı. Dans etti, kavga etti, âşık oldu, ağladı, bağırdı… Ama bu bir bölünme değil, bir tamamlanma haliydi. İki Türkan birbirini hep destekledi, birbirini var etti. Aslında bir bütün oldular.”